İSKELETİN YAPISI:
Bir kemiğin yapısında lif, protein ve mineraller bulunur. Lif ve proteinler kemiğe esneklik sağlarken, mineraller serlik kazandırır.
Yeni doğan bir bebeğin iskeletindeki mineral oranı az olduğu için kemik esnektir, kolay kırılmaz. Yaş ilerledikçe mineral oranı
attığından esneklik azalır ve kemik daha kolay kırılır.
Yeni doğan bir bebeğin yetişkin bir insana göre daha fazla kemiği bulunur. Bunun sebebi büyüme ve gelişme sırasında kemiklerin kaynaşıp büyük kemik oluşturmasıdır.

KEMİK ÇEŞİTLERİ
1-KISA KEMİK:
Eni ve boyu yakın ölçülerde olan kemiklerdir. El ve ayak bilekleri, omurga kemikleri bu kemik çeşidine örnek gösterilebilir.
2-UZUN KEMİK:
Boyu uzun olan kemiklerdir. Kol ve bacak kemikleri bu kemik çeşidine örnek gösterilebilir.
3-YASSI KEMİKLER:
İnce ve yüzeyi genişlemiş olan kemiklerdir. Kafatası, kaburga ve kalçada buluna kemikler bu kemik çeşidine örnek gösterilebilir.
KEMİĞİN YAPISI
- Canlıdır.
- Vücudun en sert kısmıdır.
- Kaslara ve iç organlara tutunma yüzeyi oluşturur.
- İç organları dış darbelere karşı korur.
- Kemiğin yapısında kemik zarı, kemik doku, kemik iliği, kemik kıkırdağı bulunur.

KEMİK ZARI:
Kemiğin dışını kaplayan ince ve canlı bir örtüdür. Kemiğin beslenmesini, onarılmasını ve büyüyerek kalınlaşmasını sağlar.
KEMİK DOKU:
Kemiğin sert ve dayanıklı olmasını sağlar. Hücreleri arasında bol miktarda protein ve mineral bulunur. Kemiğin uç kısımlarında yumuşak olan süngerimsi kemik doku; ortasında ise sert(sıkı) kemik doku bulunur.
KEMİK İLİĞİ:
2 çeşit ilik vardır.
—Kırmızı kemik iliği; Kan hücresi üreten ana hücrelerdir. Bu nedenle kırmızı görünür.
—Sarı kemik iliği; Uzun kemiklerin ortasındaki kanalda bulunur. Yağ depolar.
KEMİK KIKIRDAĞI:
Kemiklerin uçlarında bulunur. Karşılıklı gelen kemik uçlarının hareket esnasında aşınmasını engeller.
EKLEMLER
Farklı kemiklerin birbiriyle birleştiği yerlere ‘eklem’ denir. Vücudumuzda hareket yeteneğine göre üç çeşit eklem bulunur.
1-OYNAR EKLEM:
Günlük hayatta en çok kullanılan eklemdir. Kemiklere hareket etme imkânı verir. Oynar eklemlerin eklem boşluğunda hareket esnasında kayganlık sağlayan eklem sıvısı bulunur. Bu sıvı kemiklerin birbirine sürtünmesini önler. El, kol, bacak ve alt çene kemiklerinde bulunur.
2-YARI OYNAR EKLEM:
Kemiklere kısıtlı hareket imkânı verir. Omurgadaki omur kemikleri arasında bulunur.
3-OYNAMAZ EKLEM:
Kemiklerin birbirine sıkıca bağlanmasını sağlayan eklemdir. Eklemler arasında hiç boşluk bulunmaz. Kafatası ve kalça kemiklerinde bulunur.
KASLARIN YAPISI VE GÖREVİ
Kaslar lifli yapıda olup, demetler halinde düzenlenmiştir. Kas hücreleri kasılma ve gevşeme şeklinde faaliyet gösterirler. Kasılma ve gevşemeler sadece sinirlerin etkisiyle gerçekleşir. Kaslar, kemiklerle birlikte iskelete hareket etme yeteneği kazandırır. Kasların kasılıp gevşemesi sırasında bol miktarda besin ve oksijen tüketilir. Aşırı ve sürekli hareketlerde vücuttaki oksijen yetersiz kaldığından enerji üretilemiyor. Bu yüzden kol ve bacaklarda yorulmalar gözlenir.
Vücudumuzda üç çeşit kas bulunur.
1-DÜZ KASLAR:
- İç organların yapısında bulunur(mide, bağırsak…)
- İstemsiz olarak çalışırlar.
- Düzenli, yavaş ve uzun süreli çalışırlar.
- Çalışması sırasında yorulmazlar.
2-ÇİZGİLİ KASLAR:
- İnsan iskeletine bağlı olarak çalışırlar.
- Çene, kol ve bacaklarda bulunur.
- Vücudun aktif hareketine yardımcı olur.
- Hızlı, güçlü ve kısa süreli olarak çalışır. Dolayısıyla bol miktarda besin ve oksijen tüketir. Bu yüzden bir süre sonra yorulurlar.
3-KALP KASI:
- Kalbin yapısında bulunur.
- İstemsiz çalışır.
- Kalbin düzenli, hızlı ve uzun süreli çalışmasını sağlar.
- Ömür boyu sürekli olarak çalışır, yorulmazlar.
HAREKETTE İSKELET-KAS İLİŞKİSİ
Kol ve bacaklardaki kemiklerin ön ve arkasında birbirine zıt çalışan büzücü ve gerici kaslar bulunur. Ön kısımdaki kaslar kol ve bacakların bükülmesini sağlarken, arka kısımdaki kaslar kol ve bacakların açılmasını sağlar.
Hareket sırasında kasların aşırı zorlanması krampların oluşmasına sebep olur. Kasların sağlığının korunması için düzenli spor yapma ve dengeli beslenmek zorundayız.